Çağdaş Sözlük

Menn ~ من

Lugat-i Naci - Menn ~ من maddesi. Sayfa: 838 - Sira: 3

Lugatı naci sözlüğü Menn maddesi. osmanlıcada Menn ne demek, Menn anlamı manası, Menn osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Menn hakkında bilgi. Arapça Menn ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Menn anlamı

من Menn ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

من Menn يقول ما التركية . معنى من Menn اللغة التركية

من Menn می گویند آنچه ترکیه. معنای من Menn زبان ترکی

Menn ~ من güncel sözlüklerde anlamı:

MENN ::: Nimet vermek. İyilik etmek. * Minnet. * Rıza. * Esiri fidye almadan, ücretsiz salıvermek. * Kesmek. * Zayıf etmek. * Ettiği iyiliği başa kakmak. * İki batman ağırlık. * Kudret helvası.

"); men ::: (f. z.) : ben.

men ::: (a. z.) : o kimse ki, kim, kim ki. Ol babda emr ü ferman hazret-i men leh-ül-emrindir : [büyük kimselere yazılan yazılarda : "emir sizindir" mânâsına olarak bir klişe hâlinde kullanılırdı]

men aleyh-id-diye ::: huk. [eskiden] üzerine diyet verilmesi lâzımgelen kimse.

men aleyh-il-kısas ::: huk. [eskiden] üzerine kısas icrası îcâbeden kimse, (katil gibil.

men aleyh-in-nafaka ::: huk. [eskiden] diğer birşahsın nafakası- kendi üzerine vâcibolan kimse.

men lâ-yüreddü aleyh ::: fer. kendilerine red ya-pılmıyan vârisler ki, karı ve kocadan ibarettir.

men leh-üd-diye ::: huk. [eskiden] diyete müsteh-ik olan kimse : maktulün veresesi gibi

men leh-ül-hakk ::: huk. [eskiden] hak sahibi olan kimse.

men leh-ül-hıdâne ::: huk. [eskiden] hidâna hakkına mâlik olan kimse.

men leh-ül-istiglâl ::: huk. [eskiden] bir vakıf mahallin gailesi kendine meşrut olan kimse.

men leh-ün-nafaka ::: huk. [eskiden] nafakası diğer kimse üzerine lâzımgslen kimse, meselâ : [baba üzerine oğlunun nafakası lâzım geldikte, oğula : "men leh-ün-nafaka" denir]

men leh-üs-süknâ ::: huk. [eskiden] bir vakıf akarın süknâsına müstehik olan kimsedir ki, o akarda bizzat oturur, onu başkasına îcâr edemez ve o akarı lüzum görüldükçe - vakfiyede hilâfına bir şart yoksa- kendi malından tamir eder.

men yüreddü aleyh ::: fer. muayyen hisselerden artan miktar kendilerince reddolunan vârislerdir ki, bunlar karı ve kocadan maada muayyen sehim sahibi olanlardır.

menn ::: (a. i.) : 1) kudret helvası. 2) ihsan etme, iyilik etme, bağışlama. 3) batman. 4) edilen iyiliği başa kakma.

menn-i kıttîs ::: anber balığından çıkarılıp ve mum yapmakta kullanılan yağlı bir madde.

"); min ::: (a. e.) : -den, -den beri.

men ::: yasaklama , ben , kim

menn ::: nimet vermek , iyilik etmek , minnet , rıza , esiri fidye almadan , ücretsiz salıvermek , kesmek , zayıf etmek , ettiği iyiliği başa kakmak , iki batman ağırlık , kudret helvası

men ::: ‬ben

men ::: (f. z.) ben.

men ::: (a. z.) o kimse ki, kim, kim ki. Ol babda emr ü ferman hazret-i men leh-ül-emrindir : [büyük kimselere yazılan yazılarda :

min ::: (a. e.) -den, -den beri.

MENN :::

Nimet vermek. İyilik etmek. * Minnet. * Rıza. * Esiri fidye almadan, ücretsiz salıvermek. * Kesmek. * Zayıf etmek. * Ettiği iyiliği başa kakmak. * İki batman ağırlık. * Kudret helvası