ümmi ~ امي
Lugat-i Naci - ümmi ~ امي maddesi. Sayfa: 129 - Sira: 20
Lugatı naci sözlüğü ümmi maddesi. osmanlıcada ümmi ne demek, ümmi anlamı manası, ümmi osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte ümmi hakkında bilgi. Arapça ümmi ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada ümmi anlamı
امي ümmi ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
امي ümmi يقول ما التركية . معنى امي ümmi اللغة التركية
امي ümmi می گویند آنچه ترکیه. معنای امي ümmi زبان ترکی
ümmi ~ امي güncel sözlüklerde anlamı:
üMMi ::: Anasından doğduğu gibi kalmış ve tahsil görmemiş, mekteb ve medresede okumamış kimse. Yazı yazmak bilmeyen. (Ümmi ile câhil arasında fark vardır. Ümmi yalnız okuyup yazmak bilmiyendir. Câhil ise, okuyup yazmak bilse de, bir şey bilmiyen kimsedir, her ümmi câhil değildir.) * Anaya mensub olan.(Mefhar-i Âlem (A.S.M.) hiç bir mektebde, medresede ve hiçbir beşerden tahsil görmeden, ümmiliğiyle beraber, evvel, âhir ilimlerle mücehhez olması, Âlem-i İslâma, âlemlere ve dünyaya rahmet olması ve Onun bir misli ve benzeri bulunmaması, en büyük mu'cizelerden ve Hak Peygamber olduğuna dair en mühim delillerdendir.)
ümmî ::: (a. s. ümm'den) : anasından nasıl doğmuş ise öyle kalıp okuma yazma öğrenmemiş [kimse]
ümmî-i sâdık ::: Hz. Muhammed (Alehisselâm).
ümmî ::: okuma yazma bilmeyen.
üMMi ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:
Onlar ki, yanlarında bulunan Tevrât ve İncîl'de ismini yazılı buldukları O ümmî resûle tâbi olurlar. O (Resûl) kendilerine iyiliği emrediyor, kötülükten sakındırıyor... (Resûlüm) de ki: "Ey insanlar! Gerçekten ben sizin hepinize gelen, Allah'ın peygamberiyim. O Allah ki, yer ve göklerin tasarrufu (idâresi) O'nundur. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur, öldürür ve diriltir. Onun için hem Allah'a hem de bütün kelimelerine îmân eden o ümmî peygambere, resûlüne îmân edin ve O peygambere uyun ki, doğru yolu bulasınız. (A'râf sûresi: 157,158)
Resûlullah efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem, ümmî idi. Mekke'de doğup, büyüyüp belli kimseler arasında yetişip seyâhat etmemiş iken, Tevrât'ta, İncîl'de ve Yunan ve Roma devirlerinde yazılmış kitablarda bulunan bilgilerden, hâdiselerden haber verdi. Hicretin altıncı senesinde,Rum, İran ve Habeş hükümdârlarına ve diğer Arap pâdişâhlarına mektuplar gönderdi. (İmâm-ı Kastalânî)
Muhammed aleyhisselâm ümmî olduğu hâlde, târih, fen, ahlâk, siyâset ve sosyal bilgilerle dolu bir kitâb ortaya koydu. Yalnız o kitaba uyarak dünyâya adâlet yaymış olan hükümdârların yetişmesine sebeb oldu. Kur'ân-ı kerîm, Muhammed aleyhisselâmın mûcizelerinin en büyüğüdür. (M. Sıddîk Gümüş)
Ümmi :::
- Okuyup yazması olmayan
Örnek: Ha onun elinde yün ha ümmi adamın elinde gazete! H. Taner
ümmî ::: okuma yazma bilmeyen
ümmi ::: okuma-yazması olmayan , anasından doğduğu gibi kalmış ve tahsil görmemiş , mekteb ve medresede okumamış kimse , yazı yazmak bilmeyen , (ümmi ile cahil arasında fark vardır , ümmi yalnız okuyup yazmak bilmiyendir , cahil ise , okuyup yazmak bilse de , bir şey bilmiyen kimsedir , her ümmi cahil değildir , ) , anaya mensub olan
ümmi ::: sevatsız
ÜMMİ :::