Ta ~ تا
Lugat-i Naci - Ta ~ تا maddesi. Sayfa: 201 - Sira: 14
Lugatı naci sözlüğü Ta maddesi. osmanlıcada Ta ne demek, Ta anlamı manası, Ta osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Ta hakkında bilgi. Arapça Ta ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Ta anlamı
تا Ta ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
تا Ta يقول ما التركية . معنى تا Ta اللغة التركية
تا Ta می گویند آنچه ترکیه. معنای تا Ta زبان ترکی
Ta ~ تا güncel sözlüklerde anlamı:
TA ::: Kur'anın alfabesinde üçüncü harfin adıdır. Ebcedî değeri 400'dür.
TA ::: f. Kat. Kıvrım. Büklüm. Misil, mânend. Nihayet. Gayet. Kadar, beri, dek. (mânalarına gelir) Meselâ :
"); tâ ::: (f. i.) : kat, büklüm. Dü-tâ : iki kat, iki büklüm. Yek-tâ : bir kat, tek, birinci, (bkz. : bî-hem-tâ, bî- nazîr).
tâ ::: (f. e.) : kadar, dek, değin, (bkz. : ilâ). tâ-be-ebed : ebediyen. tâ-be-key : ne vakte kadar. tâ-be-sabâh : sabaha kadar. tâ-be-seher : sabaha kadar.
tâ ::: (a. ha.) : Osmanlıca "te" ve "ti" harflerinin Arapça'daki adı. ["te" ince, "ti" kalın t fonemiyle söylenir.
Kasîde-i tâiyye ::: ed. kafiyeleri ile nihâyetlenen kasîde.
tâ-i fevkaniyye ::: tâ-i müsennât : iki noktalı te : (bkz. : tâ-i tavîl).
tâ-i gird ::: yuvarlak t :
tâ-i meftûha ::: üstün (e) okunan te.
tâ-i tavil ::: uzun te.
tâ ::: (a. f. h. a.) : "ti" harfinin bir adı. tâ-i mühmele : noktasız ti ["zı" dan ayırmak için bu ad verilmiştir]
"); târ ::: (f. s.) : 1) karanlık, (bkz. : muzlim). Şeb-i târ : karanlık gece. 2) i. tel; saç teli târ-ı ud : ud teli. târ-ı zülf : saç teli. 3) i. iplik. târ târ : tel tel, iplik iplik. 4) (dokumada) arş. [zıddı : argaç] . 5) i. tepe.
Ta :::
- Dek, değin, kadar, beri vb. edatlarla birlikte kullanılarak bir fiilin, bir hareketin, bir yerin, bir şeyin başladığı veya sona erdiği noktayı, zaman ve uzaklık bakımından abartmalı bir biçimde anlatan bir söz
Örnek: Ta karşıda büyük annenin evine kadar götürdüler. Y. K. Beyatlı - Tantal elementinin simgesi.
tâ ::: kat , büklüm , kadar
tâ ::: kat
tâ ::: büklüm
tâ ::: tane
tâ ::: kadar
tâ ::: (f. i.) kat, büklüm. Dü-tâ : iki kat, iki büklüm. Yek-tâ : bir kat, tek, birinci, (bkz. : bî-hem-tâ, bî- nazîr).
tâ ::: (f. e.) kadar, dek, değin, (bkz. : ilâ). tâ-be-ebed : ebediyen. tâ-be-key : ne vakte kadar. tâ-be-sabâh : sabaha kadar. tâ-be-seher : sabaha kadar.
tâ ::: (a. ha.) Osmanlıca
tâ ::: (a. f. h. a.) ti
târ ::: (f. s.) 1) karanlık, (bkz. : muzlim). Şeb-i târ : karanlık gece. 2) i. tel; saç teli târ-ı ud : ud teli. târ-ı zülf : saç teli. 3) i. iplik. târ târ : tel tel, iplik iplik. 4) (dokumada) arş. [zıddı : argaç] . 5) i. tepe.
TA :::