Çağdaş Sözlük

huşu' ~ خشوع

Lugat-i Naci - huşu' ~ خشوع maddesi. Sayfa: 383 - Sira: 9

Lugatı naci sözlüğü huşu' maddesi. osmanlıcada huşu' ne demek, huşu' anlamı manası, huşu' osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte huşu' hakkında bilgi. Arapça huşu' ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada huşu' anlamı

خشوع huşu' ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

خشوع huşu' يقول ما التركية . معنى خشوع huşu' اللغة التركية

خشوع huşu' می گویند آنچه ترکیه. معنای خشوع huşu' زبان ترکی

huşu' ~ خشوع güncel sözlüklerde anlamı:

HUşU' ::: Alçak gönüllülük. Hayâ etmek ve mütevazi olmak. Korku ile karışık sevgiden gelen edebli bir hâl. Yüksek ve heybetli bir huzurda duyulan alçak gönüllülük. Sükun ve tezellül.

huşu' ::: (a. i.) : gönül alçaklığı, (bkz. : tavâzu', zarâet).

HUşu' ::: Allahü teâlâ, âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki:

Îmân edenlerin, Allahü teâlâyı ve Hak'tan ineni (Kur'ân-ı kerîmi) zikr için, kalblerinin huşû' zamânı hâlâ gelmedi mi? Onlar, daha evvel kendilerine kitab verilip de üzerlerinden uzun zaman geçmiş, artık kalbleri kararmış bulunanlar gibi olmasınlar. Onlardan bir çoğu dinlerinden çıkmış fâsıklardı. (Hadîd sûresi: 16)

Mü'minler herhâlde kurtulacaklardır. Onlar namazlarını huşû ile kılanlardır. (Mü'minûn sûresi: 1,2)

Kalbi meşgûl eden, huşû'u gideren şeyler yanında, meselâ süslü şeyler karşısında, oyun ve çalgı aletleri yanında ve arzû ettiği yemekler karşısında, namaz kılmak mekrûhtur. (İbn-i Âbidîn)

Huzûr ve huşû' ile kılınan iki rek'at namaz, gâfil (Allahü teâlâyı unutmuş) bir kalb ile akşamdan sabaha kadar kılınan namazdan hayırlıdır. (Abdullah ibni Abbâs)

Duânın edeblerinden biri de; duâ ederken, âciz olduğunu ifâde etmek, huzûr ve huşû'içinde Allah'tan korkarak ve kabûlünü umarak istediği şeyde devâm üzere olmaktır. (İmâm-ı Gazâlî)

huşû' ::: Allah'ın huzurunda olduğunu bilerek huzur , sükunet ve edeb duygusu içinde olmak

huşû ::: alçakgönüllülük , tanrı'ya karşı korku ve saygı duyma

huşu' ::: alçak gönüllülük , haya etmek ve mütevazi olmak , korku ile karışık sevgiden gelen edebli bir hal , yüksek ve heybetli bir huzurda duyulan alçak gönüllülük , sükun ve tezellül

huşû ::: ‬alçakgönüllülük

huşû ::: Tanrı’ya karşı korku ve saygı duyma

huşu' ::: (a. i.) gönül alçaklığı, (bkz. : tavâzu', zarâet).

HUŞU' :::

Alçak gönüllülük. Hayâ etmek ve mütevazi olmak. Korku ile karışık sevgiden gelen edebli bir hâl. Yüksek ve heybetli bir huzurda duyulan alçak gönüllülük. Sükun ve tezellül.