Çağdaş Sözlük

ran ~ ران

Lugat-i Naci - ran ~ ران maddesi. Sayfa: 429 - Sira: 18

Lugatı naci sözlüğü ran maddesi. osmanlıcada ran ne demek, ran anlamı manası, ran osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte ran hakkında bilgi. Arapça ran ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada ran anlamı

ران ran ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

ران ran يقول ما التركية . معنى ران ran اللغة التركية

ران ran می گویند آنچه ترکیه. معنای ران ran زبان ترکی

ran ~ ران güncel sözlüklerde anlamı:

RAN ::: (Reyn. den fiil) Kalb katılaşması, lekelenmek. Kalbin kasavetlenmesi. * Pas, kir. (Bak: Reyn)

RAN ::: f. Bacağın uyluk kısmı. Uyluk. * Kelimenin sonuna getirilerek. " Süren, sürücü" mânasını ifade eden birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Hükümrân $ : Hüküm süren.

"); ran ::: (f. i.) : anat. oyluk, (bkz : fahz).

-rân ::: (f. s.) : "süren, sürücü, hükmeden" mânâlariyle 'birleşik kelimeler yapar. Esb-rân : at süren, at koşturan. Hüküm-rân : hüküm sürücü, süren. Kâm-rân : safa süren.

rân ::: "süren, sürücü" mânâsında son ek.

Ran :::


  1. (bak.) run.

rân ::: "süren , sürücü" manasında son ek , (reyn , den fiil) kalb katılaşması , lekelenmek , kalbin kasavetlenmesi , pas , kir , bacağın uyluk kısmı , uyluk , kelimenin sonuna getirilerek , " süren , sürücü" manasını ifade eden birleşik kelimeler yapılır , mesela: hükümran : hüküm süren

ran ::: (f. i.) anat. oyluk, (bkz : fahz).

-rân ::: (f. s.) süren, sürücü, hükmeden

RAN :::

f. Bacağın uyluk kısmı. Uyluk. * Kelimenin sonuna getirilerek. " Süren, sürücü" mânasını ifade eden birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Hükümrân $ : Hüküm süren