illet ~ علت
Lugat-i Naci - illet ~ علت maddesi. Sayfa: 541 - Sira: 18

Lugatı naci sözlüğü illet maddesi. osmanlıcada illet ne demek, illet anlamı manası, illet osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte illet hakkında bilgi. Arapça illet ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada illet anlamı
علت illet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
علت illet يقول ما التركية . معنى علت illet اللغة التركية
علت illet می گویند آنچه ترکیه. معنای علت illet زبان ترکی
illet ~ علت güncel sözlüklerde anlamı:
illet ::: (a. i. c. : ilel) : 1) hastalık; sakatlık. 2) sık sık tepen hastalık. 3) sebep. 4) gaye, hedef. 5) mant. * neden, fr. cause. 6) (a. gr.) : bir kelimenin kendi harfleri arasında huruf-i illet'ten (elif, vav, ye) biri bulunması.
îllet-i gaiyye ::: ("ga" uzun okunur) : fels. fr. cause finale.
illet-i tâmme ::: fels. fr. raison suffisante.
illet ::: hastalık.
illet ::: asıl sebep.
iLLET ::: İlletin bulunduğu yerde; te'sir ettiği, meydana getirdiği şey veya hüküm de bulunur. İllet bulunmayınca bunlar da bulunmaz. Satış akdi, mülkiyet için illettir. Akd yapılınca, satıcı sattığı eşyânın bedeli olan şeye, alıcı da mala sâhib olur. Satış akdi olmayınca, alıcı da, satıcı da hiçbir şeye mâlik olamazlar. Yâni mülkiyet denen şey meydana gelmez. Aynı şekilde, nikah da evliliğin meydana gelmesinin illetidir. Nikâh varsa, evlilik vardır. Nikâh yoksa, evlilik de yoktur, yâni evlilik hâli yaşansa bile meşrû (dîne uygun) değildir. (Serahsî)
iLLET ::: İlletin bulunduğu yerde; te'sir ettiği, meydana getirdiği şey veya hüküm de bulunur. İllet bulunmayınca bunlar da bulunmaz. Satış akdi, mülkiyet için illettir. Akd yapılınca, satıcı sattığı eşyânın bedeli olan şeye, alıcı da mala sâhib olur. Satış akdi olmayınca, alıcı da, satıcı da hiçbir şeye mâlik olamazlar. Yâni mülkiyet denen şey meydana gelmez. Aynı şekilde, nikah da evliliğin meydana gelmesinin illetidir. Nikâh varsa, evlilik vardır. Nikâh yoksa, evlilik de yoktur, yâni evlilik hâli yaşansa bile meşrû (dîne uygun) değildir. (Serahsî)
İllet :::
- Hastalık
Örnek: Ben şarlatan değilim, oğlum. Bu illetin devası bendedir. P. Safa - Hastalık derecesine varan alışkanlık
Örnek: Ya sayfa sayfa mektup yazmak illetine tutulmuş olanlara ne diyeyim? H. C. Yalçın - Bozukluk.
- Kızdıran, sinirlendiren (şey veya kimse).
- Sebep.
- neden.
illet ::: hastalık , sebep , esas sebep
illet ::: hastalık
illet ::: sebep
İllet ::: Hastalık; sakatlık; bozukluk; neden; sebep
illet ::: bozukluk, neden, sebep, zehle döken
illet :::