Çağdaş Sözlük

An ~ آن

Lugat-i Naci - An ~ آن maddesi. Sayfa: 13 - Sira: 16

Lugatı naci sözlüğü An maddesi. osmanlıcada An ne demek, An anlamı manası, An osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte An hakkında bilgi. Arapça An ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada An anlamı

آن An ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

آن An يقول ما التركية . معنى آن An اللغة التركية

آن An می گویند آنچه ترکیه. معنای آن An زبان ترکی

An ~ آن güncel sözlüklerde anlamı:

AN ::: En kısa bir zaman. Lahza. Dem. Cüz'i bir zaman.

aN ::: f. Uzağı gösteren işâret ismi. Şu. Bu. O. * Güzellik câzibesi. Melâhat. Güzellik. * Cemi edâtı. Kelimenin sonuna getirilerek cemi' yapılır. Meselâ: Âlimân: Âlimler. Anân: Onlar. Merdân: Adamlar. İnsanlar. Zenân: Kadınlar.Kelimenin sonuna getirilerek sıfat edatı yapılır: Ters: Korku. Tersân: Korkak.Kelimeyi zarf yapar. Güyân: Söyliyerek.

AN ::: Arabçada harf-i cerrdir. Ekseri ismin, kelimenin başına getirilir. Türkçe karşılığı "den, dan" diyebiliriz. Bedel için olur. Meselâ: $Ona bedel ben geldim, cümlesinde olduğu gibi. Tâlil için olur. Bu'd yerinde kullanılır. Zarfiyyet için, mücâveze için ve harf-i cerr olan "min" mânasına, "bâ" mânasına, istiâne için, zâid olur. (Te'kid için) Temim kabilesinin an'anesine göre, hemzeyi, ayn harfine benzeterek "En: "yerinde (An: ile telâffuz edilir. Cânib (taraf, cihet, yan) mânasına da gelebilir.

ân ::: (f. i.) : 1) güzellik cazibesi, alım. 2) (f. s. c. : ânân) : şu, bu.

ân ::: (a. i. c. : ânât, evân) : lâhza, pek az bir zaman.

ân-be-ân ::: gittikçe, yavaş yavaş.

- ân ::: (f. e.) : 1) cemi, * çoğul edatı. şâh-an şahlar. Zen-ân : kadınlar.' 2) sıfat edatı. Hiras-ân : korkak. 3) kelimeyi zarf yapar. Gûy-ân : söyleyerek.

ân ::: en kısa zaman.

An :::


  1. Zamanın bölünemeyecek kadar kısa parçası, lahza
    Örnek: Emaneti bir an önce evine götürseler, iyi olur. A. İlhan

  2. İki tarla arasındaki sınır.

  3. Zihin.

ân ::: -dan , çoğul eki -ler , -lar , alım , cazibe , an

ân ::: ‬an

an ::: ‬den

an ::: -dan

ân ::: ‬çoğul eki -ler

ân ::: -lar

ân ::: zarf yapan ek -erek

ân ::: -arak

ân ::: ‬alım

ân ::: cazibe

ân ::: hava

ân ::: (f. i.) 1) güzellik cazibesi, alım. 2) (f. s. c. : ânân) : şu, bu.

- ân ::: (f. e.) 1) cemi, * çoğul edatı. şâh-an şahlar. Zen-ân : kadınlar.' 2) sıfat edatı. Hiras-ân : korkak. 3) kelimeyi zarf yapar. Gûy-ân : söyleyerek.

an ::: dakika, lahza, zihin

AN :::

En kısa bir zaman. Lahza. Dem. Cüz'i bir zaman

ÂN :::

f. Uzağı gösteren işâret ismi. Şu. Bu. O. * Güzellik câzibesi. Melâhat. Güzellik. * Cemi edâtı. Kelimenin sonuna getirilerek cemi' yapılır. Meselâ: Âlimân: Âlimler. Anân: Onlar. Merdân: Adamlar. İnsanlar. Zenân: Kadınlar.Kelimenin sonuna getirilerek sıfat edatı yapılır: Ters: Korku. Tersân: Korkak.Kelimeyi zarf yapar. Güyân: Söyliyerek.

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: