Çağdaş Sözlük

sahn ~ سخن

Lugat-i Naci - sahn ~ سخن maddesi. Sayfa: 470 - Sira: 7

Lugatı naci sözlüğü sahn maddesi. osmanlıcada sahn ne demek, sahn anlamı manası, sahn osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte sahn hakkında bilgi. Arapça sahn ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada sahn anlamı

سخن sahn ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

سخن sahn يقول ما التركية . معنى سخن sahn اللغة التركية

سخن sahn می گویند آنچه ترکیه. معنای سخن sahn زبان ترکی

sahn ~ سخن güncel sözlüklerde anlamı:

SAHN ::: Kırma. Kesr.

SAHN ::: Sıcaklık, harâret.

SAHN ::: Evin ortasındaki açıklık, avlu, oyuk. * Boşluk. Boş yer. Orta, meydan, aralık. * Sahne. * Cami ve medreselerdeki umumun toplanmasına âit üstü kubbeli ve örtülü yer. * Büyük kâse. Sahan. * Zil.

sahn ::: (a. i.) : sıcaklık, hararet.

sahn ::: (a. i. c. : suhûn, sıhân) : 1) avlu. 2) evin ortasındaki açıklık. 3) oyuk, boşluk, boş yer. 4) orta, meydan, aralık; cami ve medreselerde umûmun toplanmasına mahsus üstü kubbeli, örtülü yer. 5) büyük kâse. 6) sahan. 7) sahne. 8) zil.

sahn-i dûreng ::: Dünyâ [gece ve gündüz olması İtibariyle]

sahn-i çemen ::: bahçenin ortası, meydanı. sahn-i gülsen : gül bahçesinin ortası. sahn-i lâle-zâr : lâle bahçesinin ortası.

sahn-i seman ::: [ibtidâ-yi hâriç ve ibtidâ-yi dâhif kısımlarından sonra gelen] (sekiz medrese meydanı). Fâtih medresesi, Fâtih câmiininiki tarafındaki kargır ve kurşunlu sekiz medrese ilmiye (sarıklıların) medrese tedrisâtında bir derece.

sahn ::: (a. i.) : kırma, (bkz. : kesr).

Suhan ::: (f. i.) : (bkz. : kavi, kelâm, sühan). ["şuhun" şekli de vardır]

şuhun ::: (f. i.) : (bkz. : suhan).

sühan ::: (f. i.) : söz, lâkırdı, (bkz. : kavi, kelâm, lâfz).

Sahn :::


  1. Avlu.

  2. Cami ve medreselerde umumun toplanmasına mahsus üstü kubbeli, örtülü yer.

sahn ::: boşluk , avlu , sahne , sıcaklık

suhan ::: söz

suhen ::: söz

sühan ::: söz

sahn ::: ‬avlu

sahn ::: boşluk

sahn ::: sahne

sahn ::: üstü kubbeli alan

suhan ::: ‬söz

suhen ::: ‬söz

sühan ::: ‬söz

sahn ::: (a. i.) sıcaklık, hararet.

sahn ::: (a. i.) kırma, (bkz. : kesr).

Suhan ::: (f. i.) (bkz. : kavi, kelâm, sühan). [

şuhun ::: (f. i.) (bkz. : suhan).

sühan ::: (f. i.) söz, lâkırdı, (bkz. : kavi, kelâm, lâfz).

sahn ::: avlu

SAHN :::

Sıcaklık, harâret