Çağdaş Sözlük

Sırr ~ سر

Lugat-i Naci - Sırr ~ سر maddesi. Sayfa: 471 - Sira: 3

Lugatı naci sözlüğü Sırr maddesi. osmanlıcada Sırr ne demek, Sırr anlamı manası, Sırr osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Sırr hakkında bilgi. Arapça Sırr ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Sırr anlamı

سر Sırr ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

سر Sırr يقول ما التركية . معنى سر Sırr اللغة التركية

سر Sırr می گویند آنچه ترکیه. معنای سر Sırr زبان ترکی

Sırr ~ سر güncel sözlüklerde anlamı:

SIRR ::: Şiddetli ateş veya soğuk.

SIRR ::: Gizli hakikat. Gizli iş. Herkese söylenmeyen şey. * Müşâhedetullah'ın mahalli bulunan kalbdeki lâtife. * İnsanın aklının ermediği şey. Allah'ın hikmeti.(Sırrını kimseye fâş etme sırrın fâş olur.Sen kendi sırrını saklayamazsanEl sana nasıl sırdâş olur.)

"); ser ::: (f. i.) : 1) baş, kafa, kelle. (bkz. : re's). 2) baş, başkan, (bkz. : reis). 3) tepe, doruk, (bkz. : zirve). 4) uç, kenar. 5) nihayet, son.

ser-i dâr ::: darağacının başı, üstü.

ser-i eşcâr ::: ağaçların başı.

ser-i kûy ::: sevgilinin bulunduğu yer.

ser-i mû [y] ::: 1) kılucu; 2) pek az şey.

ser- ::: (f. s.) : "baş, başkan" mânâlariyle başa gelerek *birleşik kelimeler yapar. Ser-kâtib : başkâtip. Ser-muharrir : başmuharrir, "başyazar, gibi.

sırr ::: (a. i. c. : esrar) : 1) gizli tutulan, kimseye söylenmiyen şey. Ifşâ-yi sırr : gizli şeyi herkese söyleme, (bkz. : râz). 2) Allah'ın akıl ermiyen hikmeti.

sırr-ı teâd ::: îcat sim, yaradılışın gizli sebebi. sırr-ı istiva : tas. siyah bir şerit adı olan istiva, yüksek bir alâmet sayılırdı. Cenâb-ı Mevlânâ'dan kalmış olup iki yollu olan külâh-ı seyfî veya kılıcı tâç yollarına takılan şerif. [Mevlevî tâbirlerinden-dir, bu tacı ancak cezbe-i Rahman ile istivanın sırrına vâkıf olan mümtaz zatlar giyebilirdi]

sırr-ı rübûbiyyet ::: tas. rübûbiyyetin merbûb üzerindeki nişanı, [tasavvufî eserlerde : sırr-ı rübûbiyyet, bir sırdır ki eğer zahir olsa, mütevakkıf-Ün-a1eyh olduğu şeyin butlanı sebebiyle bâtıl olur]

sırr-ı tecelliyyât ::: tas. "kalbe tecellî-i evvel'in inkişâfiyle meydana gelen ve cem'-i esma beyninde ehâdiyyet-i cem'iyyeyi izhâr eden şuhûd ve zuhur.

sırr-us- sırr ::: tas. icmal ve cem'-i ehâdiyyette hakaikın tafsîlât-ı kâmilesine ve hakayıkın müşte-mil olduğu kâffe-i mütaallikata hakikatleri veçhile ilim gibi hakkın âbidden teferrüdüne bâis olan şey.

sürr ::: (a. i.) : anat. yeni doğmuş çocuğun kesilmiş göbeği.

sürrâk ::: (a. s. sârik'ın c.) : hırsızlar, (bkz. : düzdân).

ser ::: baş , başkan , uç , tepe , gaye , zirve , reis

sır ::: gizli şey , gizem , püf noktası , aynaların arkası , parlaklık vermek , gizlilik , gizli bilgi , kalbi bir his , (bak: sırr)

sırr ::: giz , sır

ser ::: ‬baş

ser ::: başkan

ser ::: uç

sırr ::: ‬giz

sırr ::: sır

ser- ::: (f. s.) baş, başkan

sürr ::: (a. i.) anat. yeni doğmuş çocuğun kesilmiş göbeği.

sürrâk ::: (a. s. sârik'ın c.) hırsızlar, (bkz. : düzdân).

SIRR :::

Gizli hakikat. Gizli iş. Herkese söylenmeyen şey. * Müşâhedetullah'ın mahalli bulunan kalbdeki lâtife. * İnsanın aklının ermediği şey. Allah'ın hikmeti.(Sırrını kimseye fâş etme sırrın fâş olur.Sen kendi sırrını saklayamazsanEl sana nasıl sırdâş olur\r