Çağdaş Sözlük

telvih ~ تلويح

Lugat-i Naci - telvih ~ تلويح maddesi. Sayfa: 279 - Sira: 1

Lugatı naci sözlüğü telvih maddesi. osmanlıcada telvih ne demek, telvih anlamı manası, telvih osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte telvih hakkında bilgi. Arapça telvih ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada telvih anlamı

تلويح telvih ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

تلويح telvih يقول ما التركية . معنى تلويح telvih اللغة التركية

تلويح telvih می گویند آنچه ترکیه. معنای تلويح telvih زبان ترکی

telvih ~ تلويح güncel sözlüklerde anlamı:

TELViH ::: Açıklamak. * Zâhir ve aşikâre kılmak. * Susuzluktan insanın çehresi bozulmak. * Bir şeyi ateşle kızdırmak. Güneş veya ateşin sıcaklığı bir nesnenin rengini değiştirmek. * Posa hâline getirmek. * Kocamak. Saç ağarması. * Almak. * İşaret etmek. * Edb: Lüzumlu şeylerden bahsetmek suretiyle olan kinâye. Meselâ: Filâncanın mutfağında çok odun sarf olunur denildiği zaman, bundan, mutfakta çok yemek pişirildiğine, ev sahibinin cömertliğine ve misafirin çokluğuna intikal edilir.

telvîh ::: (a. i. c. : telvîhât) : 1) açıklama. 2) ed. lüzumlu şeylerden bahsetmek suretiyle olan kinaye ["filancanın mutfağında çok odun sarfolunur" denildiği zaman bundan mutvak-ta çok yemek piştiğine, ev sahibinin cömertliğine ve misafirinin çokluğuna intikal edilir] . 3) posa hâline getirme.

telvih ::: açıklama, kinayeli söyleyiş.

telvîh ::: kinaye yoluyla işaret etme

telvih ::: açıklama , kinayeli söyleyiş , açıklamak , zahir ve aşikare kılmak , susuzluktan insanın çehresi bozulmak , bir şeyi ateşle kızdırmak , güneş veya ateşin sıcaklığı bir nesnenin rengini değiştirmek , posa haline getirmek , kocamak , saç ağarması , almak , işaret etmek , edb: lüzumlu şeylerden bahsetmek suretiyle olan kinaye , mesela: filancanın mutfağında çok odun sarf olunur denildiği zaman , bundan , mutfakta çok yemek pişirildiğine , ev sahibinin cömertliğine ve misafirin çokluğuna intikal edilir

telvîh ::: (a. i. c. : telvîhât) 1) açıklama. 2) ed. lüzumlu şeylerden bahsetmek suretiyle olan kinaye [

TELVİH :::

Açıklamak. * Zâhir ve aşikâre kılmak. * Susuzluktan insanın çehresi bozulmak. * Bir şeyi ateşle kızdırmak. Güneş veya ateşin sıcaklığı bir nesnenin rengini değiştirmek. * Posa hâline getirmek. * Kocamak. Saç ağarması. * Almak. * İşaret etmek. * Edb: Lüzumlu şeylerden bahsetmek suretiyle olan kinâye. Meselâ: Filâncanın mutfağında çok odun sarf olunur denildiği zaman, bundan, mutfakta çok yemek pişirildiğine, ev sahibinin cömertliğine ve misafirin çokluğuna intikal edilir.