Çağdaş Sözlük

Ciz' ~ جذع

Lugat-i Naci - Ciz' ~ جذع maddesi. Sayfa: 316 - Sira: 1

Lugatı naci sözlüğü Ciz' maddesi. osmanlıcada Ciz' ne demek, Ciz' anlamı manası, Ciz' osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Ciz' hakkında bilgi. Arapça Ciz' ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Ciz' anlamı

جذع Ciz' ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

جذع Ciz' يقول ما التركية . معنى جذع Ciz' اللغة التركية

جذع Ciz' می گویند آنچه ترکیه. معنای جذع Ciz' زبان ترکی

Ciz' ~ جذع güncel sözlüklerde anlamı:

CiZ' ::: Ağaç kütüğü. Ağaç kökü. Kuru direk. Hurma ağacının kökü. Hurma ağacı. * Çatı örtüsünde kullanılan ağaçlar. (Bak: Hanin-i ciz')

CiZ' ::: Derenin dar ve kısık yeri.

cez’ ::: (a. i.) : ağaç kökü.

cez ::: (f. i.) : ada. (bkz. : cezîre).

ceza ::: (a. i.) : 1) ceza, karşılık [iyi eyâ kötü], azap.

cezâ-yi amel ::: işlenen bir şeyin görülen fenalığı.

cezâ-yi nakdî ::: para cezası.

cezâ-yi seza ::: lâyık olan ceza.

cezâ-yi Sinimmâr ::: Sinimmâr'ın gördüğü ceza [daha güzelini yapmasın diye, yaptığı binanın üzerinden atılarak öldürül- müştür]. 2) gr. şart cümlesinde bulunan ikinci kısım : ["haber verirseniz ben de gelirim" cümlesindeki : "haber verirseniz = şart, ben de gelirim = cezadır"].

"); ciz' ::: (a. i.) : hurma ağacının köü.

cizâl ::: (a. i.) : hurmka toplama.

cizâret ::: (a. i.) : deve kasaplığı.

cizfe ::: (a. i.) : küçük sürü.

cizm ::: (a. i.) : tayın, porsiyon.

cizmîr ::: (a. i.) : ağaç kütüğü.

cizn ::: (a. i.) : 1) ağaç kütüğü. 2) kök.

cizye ::: (a. i.) : [evvelce] müslüman olmıyan teb'adan alınan vergi.

cizye-i gebrân ::: Hıristiyanlardan alınan cizye, vergi.

cizye-dâr ::: (a. f. b. s.) : haraççı, cizye denilen vergiyi alan tahsildar.

cizye-güzâr ::: (a. f. b. s.) : müslüman olmıyan, fakat İslâm devleti tâbiiyetinde bulunarak cizye, vergi ödeyen delikanlı.

"); cû ::: (f. i.) : arama, araştırma. Cüst ü cû : arayıp sorma, araştırma.

::: (f. i.) : akar su, ırmak, çay. (bkz. : cûy).

::: (f. s.) : "ariyan, araştıran, arayıcı" mânâlarına gelen sıfatlar meydana getirir. Fur-sat-cû : fırsat ariyan. Çâre-cû : çâre ariyan, gibi.

::: (a. i.) : açlık, aç kalma. Def'-i cû : açlığı giderme.

cû-i kelbî ::: (köpek açlığı) : hek. tutulanın, bir türlü doymak bilmediği bir hastalık.

cû'an ::: (a. zf. cû'dan.) : aç olarak.

"); cu'bûb ::: (a. i.) : işe yaramıy adam

cu bûs ::: (a. s.) : aptal.

"); cûce ::: (f. i.) : civciv.

"); cûd ::: (a. i.) : cömertlik, elaçıklığı.

cûd-i kerem, cûd-i sehâ ::: cömertlik.

Cûdî ::: (a. i.) : 1) Siirt iline bağlı Şırnak ilçesinin 6 kilometre güney doğusunda bulunan büyük bir dağın adı. [Nuh'un gemisinin bu dağın üzerine oturduğu Kur'an'da yazılıdır.]. 2) erkek adı.

"); cûg ::: (f. i.) : öküz boyunduruğu, (bkz. : çûg).

cuğd ::: (a. i.) : baykuş.

"); cu'l ::: (a. i.) : 1) ücret, karşılık. 2) ayak kirası,

cu'l-ale-l-cihâd ::: gazada bulunmak üzere alınıp verilen ücret.

cûl ::: (f. i.) : 1) çulha. 2) örümcek. cûleh fakirlerin giydikleri çul veya kaba dokunmuş kumaş.

cûlehî ::: (f. s.) : abalı, kebeli, kalender [kimse].

ciz' ::: kuru hurma kütüğü , ağaç kütüğü , ağaç kökü , kuru direk , hurma ağacının kökü , hurma ağacı , çatı örtüsünde kullanılan ağaçlar , derenin dar ve kısık yeri

CİZ' :::

Derenin dar ve kısık yeri