Kabâ ~ قباء
Lugat-i Naci - Kabâ ~ قباء maddesi. Sayfa: 583 - Sira: 14
![](/rsm/naci/55/583-14.jpg)
Lugatı naci sözlüğü Kabâ maddesi. osmanlıcada Kabâ ne demek, Kabâ anlamı manası, Kabâ osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Kabâ hakkında bilgi. Arapça Kabâ ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Kabâ anlamı
قباء Kabâ ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
قباء Kabâ يقول ما التركية . معنى قباء Kabâ اللغة التركية
قباء Kabâ می گویند آنچه ترکیه. معنای قباء Kabâ زبان ترکی
Kabâ ~ قباء güncel sözlüklerde anlamı:
kaba' ::: (a. i. c. : akbiye) : üste giyilen elbise, cübbe, kaftan.
kabâ-yi âhenîn ::: demirden elbise, zırh.
Kaba :::
- Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı
Örnek: Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı. Ö. Seyfettin - Taneleri iri.
- Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse)
Örnek: Kaba, hantal, şivesiz, bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar. R. H. Karay - Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli
Örnek: Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum. H. R. Gürpınar - Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer.
- Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü
Örnek: Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı. O. C. Kaygılı
kabâ ::: cübbe
kabâ ::: cübbe
kabâ ::: aba
kaba ::: abullabut, çirkin, ham, hantal, kabak, kalas, kötü, köylü, nadan, yoğun, yoz