Çağdaş Sözlük

müzemmel ~ مزمل

Lugat-i Naci - müzemmel ~ مزمل maddesi. Sayfa: 757 - Sira: 15

Lugatı naci sözlüğü müzemmel maddesi. osmanlıcada müzemmel ne demek, müzemmel anlamı manası, müzemmel osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte müzemmel hakkında bilgi. Arapça müzemmel ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada müzemmel anlamı

مزمل müzemmel ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

مزمل müzemmel يقول ما التركية . معنى مزمل müzemmel اللغة التركية

مزمل müzemmel می گویند آنچه ترکیه. معنای مزمل müzemmel زبان ترکی

müzemmel ~ مزمل güncel sözlüklerde anlamı:

müzemmil ::: (a. s.) : tezemmül etmiş, birşeye sarılmış, sargılanmış.

müzzemmel ::: (a. s.) : tezmîl edilmiş, elbise içine sarılmış.

müzzemmil ::: (a. s.) : tezmîl eden, elbise içine saran, (bkz. : mütezzemmil). devamı N harfi yazılmamış

müzehheb ::: (a. s. zeheb'den) : 1) tezhibolunmuş, altın suyuna batırılmış. (bkz. : müzerkeş). 2) yaldızlanmış.

müzehhib ::: (a. s. zeheb'den) : 1) tezhîbeden, altın suyuna batıran, tezhipçi. 2) yaldıza batıran, yaldızcı.

müzehher ::: (a. s. zühre'den) : 1) çiçekli; çiçeklenmiş, çiçek açmış. 2) i. kadın adı.

müzehher kûfî ::: i. g. s. bir yazı sitili.

müzekkâ ::: (a. s. zekât'dan) : 1) tezkiye edilmiş, paklanmış, aklanmış. 2) Allah'ın adı anılarak kesilmiş hayvan. 3) zekât verilmiş.

müzekker ::: (a. s. ve i. zikr'den) : 1) erkek, er. 2) a. gr. *eril, kelimeyi erkek gösteren [isim, zamir, sıfat, fiil]

müzekker-i semaî ::: gr. erkeklere mahsus olduğu kulaktan duyulan kelime.

müzekkl ::: (a. s. zekât'dan) : 1) tezkiye eden, temizliyen, aklıyan. ' 2) şahitlerin vazi-vetini inceliyerek şahitlerinin kabul edilebileceğini ispat eden. 3) cenaze töreninde tezkiye eden.

müzekki-n-nüfûs ::: 1) nefisleri arıtan; 2) 1469 fR74) da ölen $eyh Eşrefoğlu Abdullah'ın öğütleri hâvî dînî bir eseri.

müzekkir ::: (a. s. zikr'den) : 1) zikr hatıra getiren, andıran. 2) zikreden, ibâdet eden.

müzekkire ::: (a. i. zikr'den) : bir iş için üstün makama yazılan resmî kâğıt.

müzellak ::: (a. s.) : ayağı kaydırılmış.

müzellef ::: (a. s.) : yüzünde yeni yenitüyler çıkan, (bkz. : şâbb-ı emred). [yapma kelimelerdendir]

müzellil ::: (a. s. züll ve zillet'den) : zelilleştiren, hakirleştiren.

müzemmele ::: (a. i.) : soğuk su testisi.

müzemmem ::: (a. s.) : bayağı, aşağılık, fena, küstah [adam]

müzemmil ::: (a. s.) : tezemmül etmiş, bir şeye sarılmış, sargılanmış.

müzenned ::: (a. i.) : 1) dar yer. 2) tamahkâr, elisıkı.

müzennid ::: (a. s.) : çakmak ile ateş çakan.

müzerkeş ::: (a. f. b. s.) : altın sırmalı, altın sırma ile işlenmiş, (bkz. : müzehheb). Seccâde-i müzerkeş : altın sırma ile işlenmiş seccade.

müzerri' ::: (a. s. zer'den) : tohum eken [makine]

müzevvâ ::: (a. s. zâviye'den) : zâvi-yeli, köşeli.

müzevveb ::: (a. s.) : tezvîbedilmiş, eritilmiş.

müzevvec ::: (a. s. zevc'den) : tezvîcedilmiş, çiftleştirilmiş.

müzevvek ::: (a. s.) : civa ile yaldızlanmış.

müzevver ::: (a. s. zever'den) : tez-vîr olunmuş, uydurulmuş, düzme [söz, haber. .]

müzevvib ::: (a. s. zevebân'dan) : tez-vîbeden, eriten.

müzevvir ::: (a. s. zever'den. c. : müzevvirîn) : tezvîr eden, yalanı telleyip pullıyan, arabozucu. (bkz. : müfsid).

tnüzevvir-âne ::: (a. f. zf.) : tezvirci-likle, arabozuculukla.

müzevvirîn ::: (a. s. müzevvir'in c.) : tezvirciler, arabozucular.

müzevvel ::: (a. s. zeyl'den) : 1) zeyli, ilâvesi, katılmış nesnesi olan. 2) eklentisi olan. 3) cevâbı altına yazılıp geri gönderilen [tezkere]

müzeyyelât ::: (a. i. c.) : katılmış şeyler, eklentiler.

müzzemmel ::: (a. s.) : tezmîl edilmiş, elbise içine sarılmış.

müzzemmil ::: (a. s.) : tezmîl eden, elbise içine saran, (bkz. : mütezzemmil).

müzemmil ::: (a. s.) tezemmül etmiş, birşeye sarılmış, sargılanmış.

müzzemmel ::: (a. s.) tezmîl edilmiş, elbise içine sarılmış.

müzzemmel ::: (a. s.) tezmîl edilmiş, elbise içine sarılmış.

müzzemmil ::: (a. s.) tezmîl eden, elbise içine saran, (bkz. : mütezzemmil).