Çağdaş Sözlük

Tenafür ~ تنافر

Lugat-i Naci - Tenafür ~ تنافر maddesi. Sayfa: 285 - Sira: 13

Lugatı naci sözlüğü Tenafür maddesi. osmanlıcada Tenafür ne demek, Tenafür anlamı manası, Tenafür osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Tenafür hakkında bilgi. Arapça Tenafür ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Tenafür anlamı

تنافر Tenafür ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

تنافر Tenafür يقول ما التركية . معنى تنافر Tenafür اللغة التركية

تنافر Tenafür می گویند آنچه ترکیه. معنای تنافر Tenafür زبان ترکی

Tenafür ~ تنافر güncel sözlüklerde anlamı:

TENAFüR ::: Birbirinden kaçmak. Ürkmek. * Uzağa çekilmek. * Bir mes'elenin halli için hâkime başvurmak. * Edb: Kulağa hoş gelmeyen hece veya kelimelerin bir arada bulunması.

tenâfür ::: (a. i. nefret'den) : 1) birbirinden nefret etme, birbirinden ürküp kaçma. 2) ed. kulağa hoş gelmiyen hece veya kelimelerin bir arada bulunması.

tenâfür-i hurûf ::: ed. kulağa hoş gelmiyen harflerin bir arada bulunması. [Meselâ Nâbî'nin : "letafet kat kat olmuş arızında nesterenlenmiş" -mıs-raındaki "nesterenlenmiş" kelimesi gibi]

tenâfür-i kelimât ::: ed. kulağa hoş gelmiyen kelimelerin bir arada bulunması. [Meselâ Amidli Hâ-mi'nin "ey andelîb; o gül uyumuşmuş ses istemez" mısraındaki "uyumuşmuş" kelimesi gibi]

tenâfüs ::: (a. i. c. : tenâfüsât) : haset etme, çekememe.

tenâfüsât ::: (a. i. tenâfüs'ün c.) : haset etmeler, çekememeler.

tenâfür ::: karşılıklı nefret.

Tenâfür ::: Bir ifadede birbirleriyle uyuşmayan harf, hece, sözcük ya da tamlamaların kulağa hoş gelmeyen etki yapmasıdır. İkiye ayrılır:
Harflerle tenâfür: Çıkış noktaları aynı ya da birbirine yakın harflerin aynı sözcükte toplanması. Örneğin: Yaptırttık
Sözcüklerle tenâfür: Söylenişleri zor olan, dinlenmesinden zevk alınmayan ağır vurgulu sözcüklerin art arda sıralanması: Örnek:
Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi

tenâfür ::: birbirinden nefret etme

tenâfür ::: ‬birbirinden nefret etme

tenâfür ::: kulağa hoş gelmeyen sözcükleri sık sık kullanma

TENAFÜR :::

Birbirinden kaçmak. Ürkmek. * Uzağa çekilmek. * Bir mes'elenin halli için hâkime başvurmak. * Edb: Kulağa hoş gelmeyen hece veya kelimelerin bir arada bulunması